
Kadıköy escort Alev, Kadıköy’ün Rasimpaşa Mahallesi’nde, eski bir apartmanın merdiven altı dairesinde yaşıyordu. Bina, Haydarpaşa Garı’na yürüyerek on dakika mesafedeydi. Günleri uykuyla, geceleri ise adımlarla geçiyordu. 34 yaşındaydı. Mersin’den üniversite kazanıp İstanbul’a geldiğinde, Kadıköy’ün sokaklarında özgürlük kokusu almıştı. Ama yıllar içinde o koku soldu, yerine suskunluk sindi.
Kadıköy escort Alev, önce garsonluk yaptı, sonra bir giyim mağazasında çalıştı. Ta ki iş yerindeki müdürün “terfiyi” başka şartlara bağladığı geceye kadar. İstifa etti. Borçlar, yalnızlık ve çaresizlik arasında kıvrılırken, bir müşterinin teklifine evet dedi. O evet, o hayatın başlangıcı oldu. “Bir gece idare ederim” dediği iş, altıncı yılına girdi.
Kadıköy’ü hiç terk etmedi. Çünkü bu semtin sokakları konuşmazdı. Moda’da yürüyen insanlar seni görmezden gelirdi. Boğa Heykeli’nin orada binlerce kişi toplanır ama kimse birbirine bakmazdı. O yüzden burası güvenliydi.
Yarım Kalan Nota
Bir gece Moda Sahili’nde yürürken gitar çalan bir genç dikkatini çekti. Şarkı yarım kalıyordu hep. Merak etti, yaklaştı. “Neden tamamlamıyorsun?” diye sordu. Genç gülümsedi: “Sözlerini yazan biri yarıda bırakıp gitti. Bekliyorum, belki döner.”
Alev oturdu yanına. “Belki de dönen olmaz,” dedi. Genç cevap verdi: “Olsun. Ben bitirmeye çalışırım.” Bu cümle Alev’in içinde tuhaf bir şey bıraktı. Bitmeyen bir şeyin içinde yaşıyordu yıllardır. Hiçbir gece tamamlanmıyor, hiçbir sabah tam başlamıyordu. Ama belki bir şeyleri kendisi tamamlayabilirdi.
Ertesi gün, yıllar sonra ilk defa not defterini açtı. Eskiden şiirler yazardı, şarkı sözleri karalardı. Kalemi eline aldığında eli titredi, ama yazdı. Kısa, eksik, ama kendine ait bir şeyler.
Artık geceler aynıydı ama Alev aynı değildi. En azından bekleyen bir cümlesi, bitirmeye çalıştığı bir dizesi vardı.
Bir yanıt yazın